Kimseden fayda ummam, dilenmem kol kanat;
Kendi boşluk ve gökkubbemde uçar giderim;
Eğilmek, esaret zincirinden ağırdır boynuma;
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.

Tevfik Fikret

18 Ocak 2011 Salı

Turan Yücel- Galatasaray Muhalefettir

Cumhuriyet 18.01.2011

GÖRÜŞ/TURAN YÜCEL

G.Saray Muhalefettir!

15 Ocak gecesi yaşanan protestoların temelinde 14 Ocak tarihli “Bu stat kimin” başlıklı yazımda da işaret ettiğim üzere, yapımı tamamlanan yeni stadın mülkiyeti ile alakalı Galatasaraylılara verilmek istenen mesajların çok büyük etkisi vardır. Galatasaraylılara göre: Ali Sami Yen Stadı arazisi Galatasaray Spor Kulübü tarafından bedeli ödenerek satın alınmasının ardından stat yapılması için Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’ne terkin edildikten sonra stadın üst kullanım hakkı G.Saray’a verilmiş ve özünde G.Saray’a ait bir arazidir. Bu nedenle kendine ait şehrin merkezindeki bu çok değerli arazisine kendi sermayesi yeterli olmadığı için yeni bir stat yaptıramayan Galatasaray devlete bu arazisini verip ondan daha az değerli bir alanda ‘kat karşılığı’ bu stadı yaptırmıştır. Hukuki durum tam olarak bugün böyle olmasa da işin özü ama en önemlisi G.Saray kamuoyunun algısı budur. Açılış gecesi G.Saraylılarda oluşan psikolojiyi analiz edecek olursak ortaya çıkan tablo çok nettir. 1- Ali Sami Yen’de kiranızı dahi ödeyemiyordunuz, biz G.Saray’a devlet olarak hiç bir bedel ödettirmeden çok modern bir stat hediye ediyoruz. 2- Ama unutmayın bu stadın mülkiyeti devlete ait, ayağınızı denk alın, istersek geri alırız. 3- Bu stat sadece sizin değil, dilersek Çatladıkapıspor’u da burada oynatabiliriz. 4- Stadın ismi dahil her şey için bizden izin almak zorundasınız. 5- Sizin yüzünüzden biz ayrıca metro ve yol bağlantıları yapmak zorunda kaldık tüm bu maliyetleri size yazıyoruz ona göre hareket edin. 6- Siz G.Saraylılar olarak başta Başbakanımız olmak üzere bu hükümete biat edin biz olmasak haliniz nice olurdu.

Geçmişte Abdülhamit’e muhalefet etmekten çekinmemiş Galatasaraylılar için verilen bu kaba mesajlar kabul edilemez bir psikolojik muhalefet ortamı yaratmış, bunun üstüne bir de TOKİ Başkanı yaptığı açılış konuşmasına “Siz kiranızı dahi ödeyemezken..” diye başlayınca da film kopmuştur. Galatasaraylıları rahatsız eden diğer bir husus da Galatasaray’a o gece orada misafir muamelesi yapılmak istenmesidir. TOKİ, Türk Telekom, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü hep bir ağızdan Galatasaray’a “Stadın sahibi biziz, bizim izin verdiğimiz kadar kullanabilirsin” demektedirler ki; Galatasaraylılar bedelini kat be kat ödediklerine inandıkları bir statta düşürüldükleri bu duruma çok kızmışlardır.

Evet aslında 15 Ocak gecesi yapılan bu protestolar başta Adnan Polat olmak üzere öncelikle Galatasaray yönetimine, sonra TOKİ başta devletin bürokrasisine olmakla birlikte Başbakanı da içine alan bir topluluğa karşı sonradan söylendiği gibi asla sadece 300-500 kişi tarafından yapılmamıştır. Bu olayı küçültmek, basite indirgemek çabaları nafiledir. Oysa bu olumsuzlukları yaşanmaya başladığı o anlarda dahi önlemek mümkün iken Adnan Polat bunu da becerememiştir. Polat eline mikrofonu alıp “Bizim geleneğimizde misafirimizi protesto etmek yoktur, bana olan tepkilerinizi daha sonra yapmakta özgürsünüz ama şimdi bu stadın yapımında camiamıza gerçek anlamda destek olan sayın Başbakanımıza ve bu stat için her şeyini ortaya koyan merhum Özhan Canaydın başkanımıza teşekkür için hep birlikte alkışlayalım” dese en azından Özhan Canaydın adı ile birlikte anıldığı için tüm stat Başbakanı da alkışlamış olurdu.

Adnan Polat olumsuz başlayan böylesi bir durumu dahi iyi idare edip olumluya çevirmekten aciz ve liderlik vasıflarından yoksun olmanın cezasını çekmektedir. Şimdi ona düşen tüm bu hatalarının faturasını tek başına üstlenmek cesaretini göstererek derhal istifa etmek ve Galatasaray camiasını devlet nezdinde düşürdüğü durumdan çıkarmak olmalıdır. Bilinir ki “Bazı insanlar *ölürken büyür..” (*ölüm burada mecazi anlamda kullanılmıştır: Terk ediş, gidiş) Sen de büyü artık Polat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder