Kimseden fayda ummam, dilenmem kol kanat;
Kendi boşluk ve gökkubbemde uçar giderim;
Eğilmek, esaret zincirinden ağırdır boynuma;
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.

Tevfik Fikret

18 Ocak 2011 Salı

Siyaset sporun hep içinde oldu - Futbol - Eurosport

Siyaset sporun hep içinde oldu - Futbol - Eurosport

Türk Telekom Arena’nın açılışındaki protokol skandalının yankıları sürüyor. Tayyip Erdoğan’ı alkışlayan ultrAslan da eleştirilerden payına düşeni aldı. Protestoyu ve taraftarların tavrını eski futbolcu Metin Kurt, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Talimciler ve Tan Morgül, Eurosport.com için değerlendirdi.

Galatasaray’ın uzun yıllardır beklediği gece geldi ve Türk Telekom Arena’nın açılışı yapıldı. Açılış yapıldı yapılmasına ama tam anlamıyla kıyamet de koptu. Fatih Terim’in VIP salonuna girememesi büyük bir skandalken TOKİ Genel Müdürü’nün konuşması sırasında yapılan protesto ve başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın protesto edilmesi sonrası yaşananlar skandal zincirini ardı ardına ekledi.

Hükümet üzüldü

Erdoğan’ın stadı terk etmesi demek, protokoldeki diğer kişilerin yani bakanların, bazı kulüp yöneticilerinin, federasyon yetkililerinin de stadı terk etmesi anlamına geldi ve bakanlardan Faruk Özak, Mehdi Eker ve Egemen Bağış bu protestolar nedeniyle Galatasaray kulübüne ve başkan Adnan Polat’a “üzüntülerini” bildirdiler. Maçın devre arasında Galatasaray Başkanı da stadı terk edenler arasına ismini yazdırdı.

Bu protestoyu ve başbakanın tepkisini değerlendiren yazar Tan Morgül, "protesto haktır, şiddet içermiyorsa, karşıdakinin insani-cismi-ırki, ezcümle her türlü insani vaziyetlenmesini tahkir ve tezyif etmiyorsa, herkes protesto edebilmeli, her muktedir de bu protestoyu sineye çekebilmelidir. Kendini 'demokratik rejim' diye vasıflandıran hükümetler de, yurttaşlarının bu haklarını destekleyebilmeli. Yoksa, işinize geldiğinde 'milletin sağduyusu, milletin teveccühü', işinize gelmediğinde 'bir grup kendini bilmez, provokatör, terbiyesiz vs...' diye açıklamalar yaparsanız, kendinize demokrasi tarihinde değil, popülizm tarihinde yer bulursunuz” diyerek, hükümeti eleştirdi.

ultrAslan ve Ultra olmak

Türk Telekom Arena’da R. Tayyip Erdoğan protesto edilse de Galatasaray tribünlerinin en önemli taraftar grubu ultrAslan, başbakanı alkışladı ve ona destek verdi. Diğer taraftan ultrAslan grubunun koordinatörü Oğuz Altay, ciddi bir şekilde hem statta hem de e-mail yoluyla protesto edildi.

Bu durumun ardından ultrAslan’ın internet sitesinde Oğuz Altay imzalı bir duyuru yazısı yayınlandı. Altay yazdığı yazıda spora politika karıştırmaya karşı olduklarını, ultrAslan’ın tek davasının Galatasaray olduğunu ve bu nedenle Galatasaray’a bu tesisi kazandıran başbakanı alkışladıklarını açıkladı. Açıklamanın içinde Altay, MHP’ye sempati duyduğunu da belirtti.

“Protesto haklı ve hedefini buldu”

Oysa İtalya’da başlayan ve grubun adını aldığı Ultras hareketinin temel hareket noktası her zaman politikaydı. Bu konularda sıkça görüşlerini açıklayan Galatasaraylı eski futbolcu Metin Kurt’a tribünlerdeki protesto olayı ve ultrAslan’ın tavrını sorduğumuzda “Aslında spora siyaset karıştıranlar protesto edilmiştir. Bugüne kadar başbakan spordan gelmiş bir kişi olduğu halde, spordan sorumlu bakan da spordan gelmiş bir kişi olduğu halde, kitlelere ve gençlere dönük hiçbir siyasi açılım gerçekleştirmemişlerdir. Sadece spor alanında siyaset yaparak, spor emekçilerini kullanmayı düşünmüşlerdir. Bu nedenle yapılan protesto gerçek hedefini bulmuştur. Spora siyaset bulaştıranlar protesto edilmiştir ve haklı bir protestodur” yanıtını aldık.

“Bir Özal, bir Erdoğan böyle”

Konuyu Eurosport.com için değerlendiren diğer isim spor sosyoloğu Yrd. Doç. Dr. Ahmet Talimciler, Türkiye’deki spor siyaset ilişkisini tarihsel bir süreç içinde gözlemliyor: “Türkiye’de kışlaya, okula ve spora siyaset karışması istenmez, böyle bir mantık var. Ama spor boyutundan baktığımızda sporla siyasetin uzun yıllardır iç içe olduğunu ve var olan sporun siyaseti meşrulaştırmaktan başka hiçbir işe yaramadığını söylemeliyim. Yani Türkiye’de spor ortaya çıktığından itibaren, futbol ilk oynanmaya başladığından itibaren yani yüz yıldır bütün yapılanma içinde sporun siyasetle doğrudan bağlantıda olması söz konusu. Burada ideolojik bir araç olarak sporun kullanılması, daha fazla oy uğruna devlet örgütlenmelerinin sporda kullanılması özellikle futbola müdahale edilmesi söz konusu. Özellikle 60’lı yıllardan itibaren başlayan, 80’lerde Özal’la daha da ivmelenen spor siyaset ilişkisi, AKP döneminde de mevcut. Futbol gözde bir alan olduğu için iktidar tarafından sürekli el altında tutulan bir spor. Ama bu işi en iyi becerenlerden biri Turgut Özal’dı. Futboldan gelen Tayyip Erdoğan da futbola özel ilgi gösteren siyasetçilerden bir tanesi. Bu açıdan stadın yapılma boyutuna baktığımızda, devletin kendi eliyle stat yapması dünyada örneği olmayan bir durum. Bir taraftan özelleştirmeden, liberalizasyondan bahsedeceksiniz, öte yandan devlet eliyle stat yapacaksınız. Bu açıdan diğer kulüp başkanları da serzeniş içinde. Şimdi Trabzon, Bursa ve diğerleri de istiyor.”

Son olarak protesto kısmıyla ilgili açıklama yapan Talimciler, Türkiye’de son dönemde yaşanan diğer protestoların spor sahalarına da yansıdığını ve stadyumların toplumsal hayatında göstergelerinden biri olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor: “Dünya Basketbol Şampiyonası esnasında da benzer şeyler yaşandı. Burada ilginç olan şu: Galatasaray’ın kendi beceremediği şeyin devlet eliyle yapılmasının karşısında yuhalanmak başbakanı kızdırmıştır. Bu ilginç bir durum. ultrAslan’ın başbakanı desteklemesine değil, protestoya şaşırmak lazım.”

Eurosport - Onur Yazıcıoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder