Kimseden fayda ummam, dilenmem kol kanat;
Kendi boşluk ve gökkubbemde uçar giderim;
Eğilmek, esaret zincirinden ağırdır boynuma;
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.

Tevfik Fikret

17 Ocak 2011 Pazartesi

Buna nankörlük denir! - GAZETEVATAN.COM

Buna nankörlük denir! - GAZETEVATAN.COM

Buna nankörlük denir!

H. Celal Güzel - hcelalguzel@yahoo.com

Ben Galatasaraylıyım.

1984’ten beri 27 yıldır da Galatasaray Kulübü üyesiyim. Ali Ağabey (Tanrıyar) beni çok sevdiğim kulübüme üye yapmıştı.

1988’de Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı iken, UEFA Kupası’nda Galatasaray’ın tur atlaması sırasında İsviçre’nin Neuchatel takımının yaptığı haksızlık karşısında, Dışişleri Bakanı Vekilliği titrimi de kullanarak UEFA’yı ve İsviçre makamlarını nasıl ablukaya alıp sıkıştırdığımı hiç unutmuyorum. Öyle ki, İsviçreliler beni Başbakan Özal’a şikâyet etmişler; Özal da telefon açıp bana, ‘Bari mehterânı yola çıkar da İsviçre’ye sefer eyleyelim’ diye tarizde bulunmuştu...

İşte, ben bu derece sevdiğim Galatasaray Kulübü üyeliğinden istifa ettim...

***


Düşününüz bir kere...

Türkiye’de ilk defa olarak profesyonel bir spor kulübüne tamamen devlet parasıyla bir stat yapılıyor. Hem de Avrupa’nın en büyük ve güzel statlarından birisi; belki de en güzeli... Bunun için devlet tam 600 milyon lira (600 trilyon) harcıyor. Galatasaray Kulübü, kendisi tarafından kullanılacak bu dev tesise beş kuruş vermiş değildir.

Bu harikulâde tesisin yanında, metro ve kavşak düzenlemesi de yapılıyor. Galatasaraylı taraftarlar maçlarına kolayca gidebilsinler diye...

Stadın yapılmaması için çıkar çevreleri, lobiciler ve bürokrasi karşı koyuyor ve Başbakan Erdoğan bütün bunlara göğüs gererek bu eseri âdeta tek başına gerçekleştiriyor.

Sonunda eser tamamlanıyor ve Başbakan bakanlarını alıp açılış törenine gidiyor. Alkışlanmak hiçbir siyaset ve devlet adamının bu kadar hakkı olmamıştır.

Lâkin o ne?.. Başbakan ve bakanları, bir avuç provokatörün tahrikiyle ıslıklanarak protesto ediliyor.

Şimdi bana söyler misiniz, buna nankörlük denmez de ne denir?..

***


Mehmet Ali Birand, ‘Biz Evren’i dahi ayakta alkışladık’ diye yazıyor. Bir darbeciyi bile ayakta alkışlayanlar, kendilerine 600 trilyonluk muazzam bir eseri tevazuyla hediye eden bir Başbakanı ıslıklamaktan hicap duymazlar mı?..

Başbakan Erdoğan, buna mukabil sadece ‘Hizmetimizin karşılığı bu olmamalıydı’ diyor ve büyük bir olgunluk göstererek ‘Tüm oradaki olumsuzluk, sahiplerinindir.

Galatasaray camiasını bundan tenzih ederim’ diye konuşuyor.
Mevcut kamera kayıtları incelenince, aslında bu provokatörlerin kimliği ortaya çıkacaktır. Bunların, CHP’li belediyelerin bir kısım militan işçileri ve ulusalcı geçinen bazı tuzu kuru tahrikçiler olduğunu görürseniz şaşırmayınız. Aksi takdirde, binlerce kişinin Başbakan’ın ve AK Parti’nin düşmanı olduğunu düşünmek, her şeyden önce istatistik ilmini inkâr etmek demektir.

Ancak, gerçek Galatasaraylıların bu rezalete seyirci kalmayıp Başbakan lehine tavır koymaları gerekirdi.

***


Spor Bakanı iken bağımsız Futbol Federasyonu’nu kurdurmuş; profesyonel kulüplerin kendi gelirleriyle yetinmeleri ilkesini vaz ederek özellikle amatör futbolu teşvik etmeye çalışmıştım. Ayrıca, başta güreş olmak üzere ata sporlarımıza öncelik vermiştim.

Bu kepazelikten duyduğum infiâlle yazmıyorum ama bu stada 600 trilyon yatırım yapılacağına, bıraksaydınız adamları Ali Sami Yen’de; bu paraya Türkiye’nin her tarafında 1000 tane güzel ‘semt sahası’ yaptırabilirdiniz. Profesyonel futbol kulüpleri, nasıl her yıl milyarlarca lira transfer parası ödüyorlarsa, bırakınız kendi stadlarını da kendileri yapsınlar...

***


Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ın ve takım kaptanı Arda’nın Başbakan’dan özür dilemesi kâfi değildir. Hem Kulüp Yönetimi, hem de bütün takım, Ankara’da Başbakanı ziyaret ederek özür dilemeli ve ona bir şükran belgesi takdim etmelidirle

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder