Kimseden fayda ummam, dilenmem kol kanat;
Kendi boşluk ve gökkubbemde uçar giderim;
Eğilmek, esaret zincirinden ağırdır boynuma;
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şairim.

Tevfik Fikret

17 Ocak 2011 Pazartesi

Rıfat Serdaroğlu

Rifat SERDAROĞLU - İzmir - 17 Ocak 2011 Pazartesi


Elin TOKİ'siyle stada girme!..

Öylesine mükemmel deyişlerimiz vardır ki, bir çuval laf etseniz meramınızı bir cümlelik o deyişler kadar anlatamazsınız. Bunlardan biri de şudur;
“Garibanı Padişah yapmışlar, önce babasını kesmiş.”
Liyakat sahibi olmayan kişilere bir görev verildiğinde, kendini matah bir şey sanmasını ve karşılaşılacak durumu çok iyi anlatır…

Bildiğiniz gibi, Galatasaray’ın Seyrantepe’de yapılan stadın açılışında on binlerce insan kendilerinin en doğal hakları olan “Protesto etmek” hakkını medeni bir şekilde kullandılar. Ne taş attılar, ne belediye otobüslerine Molotof kokteyli atıp çocukları ve kadınları diri diri yaktılar. Sadece ıslık çalarak protesto ettiler.

Aman Allah, Başbakan Erdoğan ertesi gün esti, yağdı, stadın sözleşmesinin henüz imzalanmadığını söyleyerek tehdit etti. Öyle bir sinirle konuştu ki, protesto edenleri bir yakalasa tekme- tokat girişebilecek gibiydi.
Kendisine tavsiyemiz şu; Bu günlerde Sanatçı Gülşen’in seslendirdiği, “Şışt, şışt sakin ol, sinirlerine hakim ol” adlı şarkıyı bolca dinlemesidir. Bir de;
*Hiçbir Başbakan “Bu Toki, benim Tokim” diyemez. Toki kimsenin babasının malı değildir. Bildiğim kadarıyla Başbakan Erdoğan’ın babası Sayın Ahmet Erdoğan’ın da Tokisi, mokisi yoktu… Toki, Türk Milletinindir ve yasalarla bağlıdır ve Türk Milleti adına görev yapan her kurum gibi denetime tabidir.

*Stadı TOKİ yapmıştır ama, Galatasaray camiasının sırtından para kazanmıştır. TOKİ burayı müteahhide 460 Milyon TL ihale etmiştir. Stad yapımı için ise 310 Milyon TL ödemiştir.


*TOKİ Başkanı bir memurdur ve Galatasaray camiasının yanında tüm Türk Spor camiasının kalbini kazanmış rahmetli Özhan Canaydın’ı küçümseyen bir tavırla konuşmaya hakkı yoktur.

*T.C Başbakanının, “Stadın sözleşmesi henüz imzalanmadı” diyerek GS Camiasını tehdit etmeye ne hakkı vardır ne de yetkisi. Eğer gerçekten gücü varsa, stadın sözleşmesini imzalatmasında görelim…

*Başbakanın Bakanı Egemen Bağış’ın ve Başbakanlık Örtülü Ödeneğini kullanan kişinin oğlu olan danışmanının, Galatasaraylılara hakaret etmeğe hakkı yoktur. Ultra Aslan bunlara gereken cevabı verecektir…
*Bu olaylar sonrasında esas gaf yapan, dik duramayan kişi GS Başkanı Adnan Polat’tır. Başbakan’ın protesto edilmesi elbette Adnan Polat’ı üzmüştür. Protestoları kendisi organize etmediğine göre, Başbakan’dan dilenecek bir özür yeterli olacaktı. Halbuki Adnan Polat ne yaptı? Gazetelere boy boy özür ilanları verdi, yetmedi “kameralar incelenecek ve protesto edenler, bundan böyle stada sokulmayacak” diyerek kendi kendini tüm Galatasaraylılar ve sevenleri nezdinde tamamen bitirdi…
GS Başkanına soruyorum; Siz kimsiniz ki yasaların sıç saymadığı bir eylem için insanları suçluyorsunuz? Hangi yetkiyle ve neye dayanarak insanların stada girmesini engelleyeceksiniz?
Adnan Polat’a önerimiz şudur; Başbakan’ın kankası Hariri’nin sahibi olduğu Telekom’un isim hakkını aldığı Telekom Arena Stadının kapısına, “Galatasaraylılar Giremez” diye bir tabela asın, olsun bitsin. Yanınıza Işın Çelebi’yi alıp beraberce Başbakan’ı dilediğiniz gibi karşılayıp, uğurlayın…

Güzel deyişlerimizden biri de “Turp’un büyüğü heybede” deyişidir. Başına bir dert gelen kişiye, sonradan daha da beterinin gelebileceği anlamında söylenmiştir.
Ben Beşiktaş taraftarı ve kongre üyesiyim. Beşiktaşlı olmamın ötesinde “Çarşı Gurubu’nun” yaratıcılığına, toplumsal olaylara bakışına, Atatürkçü ve Lâik Cumhuriyete sahip çıkmasına ve her biri üstün zeka ürünü olan esprilerine hayranım.

Turp’un büyüğü heybede demekle, Çarşı Grubunun seçimlerde AKP’yi protesto hazırlıklarına başlamak üzere olduğunu duyurmak istemiştim…
Allah kimseyi Çarşı’nın gazabına çarptırmasın. Çünkü onlar protestoya başladılar mı, aksırtıncaya, tıksırtıncaya kadar devam ederler. Sıra Çarşı’da…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder